İtidal
Türkiye, Suriye sınırına asker sevk etmeye başlamış.
Bence doğru ama geç kalmış bir karar.
Devletin “reaksiyon süresinin” epey uzun olduğu anlaşılıyor.
Bu harekât, uçağın düşürüldüğü gün başlamalıydı bence.
Biliyorum, bugünlerde “itidal” sözcüğü pek revaçta.
Herkes hükümete, “itidalli” davranmasını, “mutedil” olmasını öneriyor.
İtidal kelimesinin benim bilmediğim bir anlamı mı var diye bir daha baktım, “ılımlı, ölçülü” olmak anlamına geliyor.
Hükümetin “ılımlı ve ölçülü” davranmasını öneriyor insanlar.
İtidal iyidir, zamanında yapılırsa.
Türkiye, Mavi Marmara’yı Akdeniz’e, keşif uçağını Suriye hava sahasının civarına göndermeden önce“itidalli” davranmalıydı, başına bir bela gelebileceğini hesaplamalı ve bundan kaçınmalıydı.
Ama Türkiye, bilerek ya da bilmeyerek belaya bulaştı, uçağı düşürüldü, iki pilotu hâlâ bulunamıyor.
Suriye’nin ve Esed’in hiç de “itidalli” davranmadığı ortada.
Suriye ordusunun Türk uçağını görmesiyle vurması arasında 15 dakikalık bir süre var, bu “süre”uçağın hatayla vurulmadığını ve emrin doğrudan doğruya Şam’dan geldiğini gösteriyor bence.
Böyle bir saldırı karşısında nasıl bir “itidal” gerekiyor?
Komşu ülke bilerek ve isteyerek uçağınızı vurup, pilotlarınızı öldürüyor.
Bir devlet, bütün insanlarından sorumludur, insanını kaybettiğinde mutlaka bunun bir cevabı olması, bütün dünyaya vatandaşlarına dokunmanın bir bedeli olduğunu göstermesi gerekir.
Bunun illa savaş olması gerekmiyor.
Türkiye’nin bugün başlattığı harekât, bence yapması gereken harekâttır.
Sınıra asker gönderip manevralara başlamak doğru ve “ölçülü” bir cevaptır.