Kardeşlik Bedel İster
Değerli dostlar merhaba;
3 aylık uzun bir zaman diliminin ardından yazıyorum. Gerçekleştirdiğimiz faaliyetler, yurtdışı ve yurtiçinde katıldığım iş seyahatleri ve ziyaretler nedeniyle yoğun bir zaman dilimi geçirdim. Bu vesileyle de kalemi elime alamadım.
Bir önceki yazımın yayın tarihine baktığımda, 01 Şubat olarak görüyorum. Bugün 18 Mayıs 2014…
Üzerinden tam 3 ay 18 gün geçmiş. Peki, bu zaman diliminde, yani 2014 yılının ilk çeyreğinde neler olup bittiğini hiç analiz ettik mi? Nasıl başlarsan, öyle gider demişlerdi. Bu yıl nasıl biter diye düşünüyorum çoğu zaman…
Yeni yıla “17 Aralık Operasyonları” başlıklı gündem maddesi ile girdik. Ardından “Mitinglerde Siyasi Liderlerin Sataşmaları” diye devam ettik. Ve bütün milletimizin önemli olarak gördüğü “30 Mart Yerel Seçimleri” ile ilk çeyreği tamamladık.
Hep aynı siyasi kavgalar, birbirini takip ederek günümüze kadar geldi. Seçim bittiği halde bunları değiştirerek aynı şekilde devam ettirenler var, onlar neden bitirmiyor? Bizim ülkemizin gündem maddeleri, konuştuğumuz söylem konuları olumlu bir şey olmayacak mı?
Siyasi kavgalardan kendimizi süzebilseydik zamanında, gerçekten çalışmaya başlayacaktık yaşamımız boyunca. Arenalardan hiçbir zaman kendimizi alıkoyamadık. Hangi TV kanalına yönelseniz, hangi siteyi açsanız veya gündelik yaşantılarda sokağı bir analiz etseniz, siyasi kavgaların artarak devam ettiğini göreceksiniz.
Biz güvenemiyoruz aslında, insanlara, devlete, kamuya, yasalara. Güvenin olmadığı yerde yaşamak bize zorda gelecek güç de.
Ve birkaç gün önce Soma faciası ile yıkılan kalplerimizi yine tartışarak düzeltmeye çalışıyoruz. Rant sağlamak uğruna iftiralara başvuruyoruz.
Bu tür olayların düzelmesi için tek ihtiyacımız olan şey, kardeşliğimizdir. Göçük altında kalanlar bizden uzanacak el bekliyor, bizden destek bekliyor, emek bekliyor. Bizler bir olup uzatacağımız el yerine köstek olup, birbirimize düşman oluyoruz. Yine çok şükür, daha kötü bir faciaya tanıklık etmedik. Evine dönen kardeşlerimiz de oldu, babasına ve eşine ağlayan aile bireyleri de… Cenab-ı Hak ailelerine ve Türk milletine sabırlar versin. Üzüntümüz ve acımız bütün herkesi etkiledi. Ülke bayraklarımız yarıya indi ve yine çoğu evlerin balkonlarında Türk bayrağımız asıldı. Çünkü hepimiz o bayrağın altında yaşıyoruz. Bayrağımız tek iken, birliğimizin ayrı olmasına üzülüyorum gerçekten…
Sosyal medya, milyonlarca insanın vazgeçilmez dünyası haline gelmiş. Bakın paylaşımlarınıza ya bir sataşma var ya da başkasını kötüleme…
Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ne güzel anlatmış kardeşliğin önemini: “Kim dünyada bir Müslüman kardeşinin ayıbını örterse Allah’ta o kimsenin dünya ve ahrette ayıbını örter. “
Kardeş olarak yaşamaktır, bir ülkeyi kalkındıran, bir toplumu kurtaran ve yücelten.
Kardeş olarak yaşamaktır, bir milleti değerli kılan, bayrağını dalgalandıran ve vatanını koruyan…
Değerli dostlar, bırakın artık kardeş kavgalarını ve siyasi tartışmaları. Hepimiz aynı bayrağın altında nefes alıp veriyorsak, hepimiz aynı toprakların muhafazasını yapıyorsak, aynı tarihi okuyorsak, bizim en çok ihtiyacımız olan, sığınmamız gereken birliğimiz ve beraberliğimizdir.
Güzel günlere ümitle bakalım. Kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize asla bir taş atmayalım. Taş atanlara birlikte engel olalım. Dış güçler bizim birliğimizi bozmaya çalışırken, onların oyunlarına fırsat vermeyelim…
Daha güçlü ve daha güzel günler için selam ve muhabbetle…