Bütün kuruluşların varoluş sebepleri insana hizmettir. Belediyeler de bu hizmet kuruluşlarındandır. Millet iradesi ile seçilerek bu kuruluşların başına getirilenler, makamlarına oturduktan sonra, insana hizmet etmek için getirildiklerini unutabiliyorlar. İş başına getiriliş sebepleri “topluma hizmet etmek” olmasına rağmen, her nedense, nasıl hizmet edeceklerini ya bilmiyorlar, ya da bilmezlikten geliyorlar. Bu durumun faturasını ödemek de topluma düşüyor.

Belediyecilik, toplumun gözü ile bakabilmek ve en iyi hizmeti üretebilmektir. İşimiz gereği birçok şehirde yaşadık. Farklı şehirlerin belediyecilik anlayışı, hizmeti, tecrübesi ve eksikliklerini kıyaslama imkânı bulduk. Şehir halkı belediye hizmetlerinin aksayan ve eksik kalan yanlarını e posta adresimden bana ulaştırıyor ve çözüm bulmamızı istiyordu. Benim ve okuyucularımın görüşleri, “Belediyelerin İnsanlığa Hizmeti” başlığı altında, yazı dizisi oluşturdu.

Malatya Belediyesi, halkının ulaşım ihtiyacını eksiksiz yerine getirebilmek için çalışıyordu. Halkının ulaşım ihtiyacını belediyeye ait otobüsler ile çok uygun bir fiyata karşılıyordu. Malatya Belediyesi halkın şehir içi ulaşımını beden engelli vatandaşlarımıza da hizmet

veren son model, modern otobüsler ile eksiksiz karşılayabilmek için çalışıyordu. İnsana ulaşım hizmeti vermek için makamlarına oturtulan kişiler görevlerinin gereğini yerine getiriyorlardı.

Malatya Belediyesinin en büyük eksiği de yeşil alanlar oluşturmamış olması idi. Var olan yegâne parkı da topluma değil ticari müesseselere hizmet veriyordu. Denizli Belediyesi bol miktarda yeşil alan oluşturmuş ve insanının hizmetine eksiksiz ve mükemmel bir şekilde sunmuş. Bu çalışmaları için Denizli Belediyesine teşekkür ediyorum. Denizli Belediyesinin en büyük ayıbı ise, belediye otobüsleri.

İllerimizde hizmet veren belediyeler bir alanda kusursuz hizmet verirlerken, başka bir alanda halkı mağdur edebiliyorlar. Belediyelerimiz zaman zaman bir araya gelerek hizmetleri ile ilgili görüş alışverişinde bulunsalar toplumun ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Halk da mağdur edilmemiş ve hak ettiği hizmeti almış olur. Hala ulaşım sorunu yaşayan belediyeler, şehirlerinin sürekli büyümelerine rağmen, insanının ulaşım sorununu yıllar öncesinden çözen İstanbul, Ankara, Kayseri, Bursa ve Konya gibi işine önem veren belediyelerden fikir alarak bu sorunu çözebilirler.

Sekiz aydır Denizli’de bulunuyoruz. Denizli’nin belediye otobüslerinden sorumlu yetkililer halkın ulaşım sorunlarından bihaberler. Ulaşım sorunlarını bizzat yaşayan ve mağdur olan şehir sakinlerinden bu eksikliği öğrendiğimiz andan itibaren, yetkililerin bu eksik ve aksaklıkları bilmediklerini düşünerek, kendilerini haberdar etmek üzere birçok defa telefon açtık. Her telefon açışımızda, kendilerinin toplantıda olduğunu, görüşmemizin mümkün olmadığını söylediler. Sekreterlerine, kendilerine nasıl ulaşabileceğimizi sorduğumuzda, “daha sonra tekrar arayın” cevabını aldık.

Bu kadar çok toplantıya katılan bir idarecinin, şehrin ulaşım ile ilgili aksamalarını nasıl çözemediğini merak edip, aramalarımıza ısrarla devam etik ve nihayet kendileri ile görüşebildik. Denizli Belediyesi’nin ulaşımdan sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Gökoğlan Bey’e; “Şehrin ulaşımında aksaklıklar yaşanıyor ve bu da vatandaşı mağdur ediyor. Bu sorun nasıl çözülebilir?” dediğimizde, sorunun kaynağı olarak bize; “ Denizli hızla büyüyor. Biz belediye otobüslerimizin güzergâhını belirlerken Denizli küçük bir şehir idi. Şimdi çevre köyler de belediyeye bağlandı ve otobüs

ihtiyacı arttı. Fakat biz otobüs sayısını artıramıyoruz” dedi. Bu âcizane çözümsüz bir cevabı kendilerinden hiç beklemiyorduk.

Kendisi ile görüşeli aradan üç ay gibi bir zaman geçti. Şehir ulaşımında yaşanan aynı şikâyetler artarak devam ediyor. Denizli Belediyesinin basına yaptığı açıklamalardan da anlaşıldığı gibi, Denizli bir dünya şehri olma yolunda hızla ilerliyor. Ancak bazı idareciler şehrin bu büyüme hızına yetişemiyorlar. Halkın daha fazla mağdur edilmemesi, rahat yaşayabilmesi ve sorunlarına çözüm bulunabilmesi için halk tarafından bu makamlara oturtulan insanlar halkın sorunlarını ne zaman ve nasıl çözebilecekler? Yoksa yarını hesap etmeden ve o makamlara getiriliş gayelerini unutarak makamlarında oturmaya devam mı edecekler?

Denizli’de sekiz aydır belediye otobüsüne hiç binmemiştim. 29 Mart Perşembe günü saat 14.20’de Bayramyeri belediye otobüs durağına gittim. Şehrin birçok yeri laleler ile donatılmış bakımlı ve mükemmel bir şehir görünümü var iken, Bayramyeri Belediye Otobüs Durağının olduğu yerler eski, bakımsız ve pis idi. Merkezden her yarım saatte bir hareket eden 24 numaralı 14.30 otobüsünü beklemeye başladım. Saat 14.30’da duraktan hareket etmesi gereken otobüs, 35 dakika beklememe rağmen saat 14.55’te durağa yanaştı. 25 dakika gecikerek durağa yanaşan otobüs, 15.00 otobüsünün hareket etmesine 5 dakika kala geldi. 15.00 otobüsü de gelmedi.

Çekilen çile otobüse binmekle bitmemişti. 14.30 yolcuları ile birlikte 15.00 yolcuları da durakta beklediğinden, kalabalık bir yolcu grubu vardı. Otobüs duraktan hemen hareket edemedi. Çünkü ilkel bir sistemi vardı. Ulaşım hizmetinden faydalanmak için para veren yolcuların ücretini de şoför topluyordu. Bu sebeple otobüsün hareketi 10-15 dakika daha uzadı. Yolcuların sabrı oldukça zorlanmıştı.

Bu durumdan çok rahatsızlık duymuş ve yetişmem gereken yere geç kalmıştım. Durakta bekleyen yolcular geç kaldığı için otobüs şoförüne sitem ediyorlardı. Şoför de trafiğe takıldığını söylüyordu. Yolculardan bir hanım, Adanalı olduğunu ve altı yıldır Denizlide yaşadığını, ulaşımın sürekli aksadığını, düzenli çalıştığını hiç görmediğini söyledi.

Yaşanan aksamalar bununla da kalmadı. Kısa boylu, yaşlı ve kilolu bir hanım, güçlükle yürüyebilen eşi ile otobüsten inerken, merdiven basamaklarının yüksek, kendi boyunun ise kısa olması sebebiyle ayağını burktu. Teyze ile eşinin aşağı inmesine yardım

edildi ve sağlık ekibi çağırıldı. Otobüs şoförü baş şoföre telefon açıp durumu haber vererek ne yapması gerektiğini sordu. Baş şoförün, “Olay yeri İnceleme Ekibi gelecek, bekleyin” dediğini söyledi ve bir otobüs dolusu yolcuyu burada da bekletme kararı aldılar.

Bu bekletme kararı üzerine, diğer yolcular ile birlikte ben de rahatsız oldum. Yolculara gazete yazarı olduğumu, bu durumu basına taşıyacağımı belirttim. Otobüs şoförü baş şoförü tekrar aradı ve hareket etme kararı aldılar. Belediye Otobüslerini her gün kullandıklarını söyleyen yolcular kendi aralarında imza toplayıp, sayfanın başına da “Denizli ulaşımı tam anlamıyla berbat” yazdıktan sonra bana verdiler.

Belediyeler ile ilgili yazım devam edecek. Sağlıkla kalınız.