Berat Kaya adında bir canavar…

Zavallı bir sıpayı, annesinden süt emerken köpeklere parçalatıyor. Bunu tik tok adlı sosyal medya uygulamasında da yayınlıyor. Hani insanların dikkat çekmek için türlü soytarılıklar yaptığı uygulamada... Ardından yakalanıyor. İfadesi alınıyor. Sonra, sıpanın sahibi şikayetçi olmadığı için mahkemece serbest bırakılıyor! Sosyal medyada “tutuklansın” diye kampanya yapılınca tekrar göz altına alınıyor… Sonrası ise meçhul…

Kuvvetle muhtemel işin içinde şikayet olmadığı için bu canavar, tepkiler dindikten sonra tekrar serbest bırakılacak. Belki çok yakında çıkıp, tedaviye muhtaç biri değilmiş gibi insan içine karışıp, siz farkında olmadan muhatabınız olacak!!! 

Allah'ın yarattığı bir canın barbarca öldürülmesine bu denli kayıtsız kalınması, akıl alır gibi değil! Bu utanç verici bir rezalet!  Farz edelim ki hayvanın sahibi de bir psikopat. Yani bu parçalatma olayı iki kişi tarafından ortaklaşa yapılıyor. Bu durumda da yapılan şey suç olmayacak mı? Sahibi, o hayvanı öldürme hakkına sahip mi?  

Mevcut yasalara göre böyle bir durum suç oluşturmuyor olmalı ki, bu şahıs serbest bırakıldı. 

O halde neden tekrar göz altına alındı derseniz, ben de sosyal medyanın son zamanlarda yargı kararlarında ne kadar belirleyici olduğunu düşünün derim… 

Benzer bir durum Yeni Zelanda’da olsa, yani bir kişi, bir hayvana bilinçli bir şekilde zarar verse, alacağı ceza, 5 ay hapis… Eğer bu olayı iki kişi gerçekleştiriyorsa en az 25, en çok 50 bin dolar para cezası veriliyor. Şakası yok yasaların, tam 50 bin dolar…

Biz de pek haberi pek yapılmaz, nadiren ortaya çıkar, ama gizli kapaklı çok sayıda kurumsal itlaf gerçekleştirilir. Belediyeler, hayvan barınaklarındaki hayvanları itlaf ederler yani. Bunlar belgelendiğinde bile kimsenin canını sıkacak bir ceza kesilmez. Ciddiye alınmayan birkaç dernek feveran eder, olay kapanır gider… Bakın aynı şey Yeni Zelanda’da yapıldığında o kuruma sorgusuz sualsiz 250 bin dolar para cezasını kesiyorlar. Şimdi yeni yasa tasarısında bu rakamı 500 bin dolara çıkarıyorlar. Neden? Canavarlığın önünü tamamen kesebilmek için… 

Viyana’da hayvan öldürenler için uygulanan ceza miktarı tam 18 bin dolar…

Katalonya bölgesinde 24,200 dolar.       

İtalya’da hayvanları öldürmenin ya da onlara kötü muamele yapmanın karşılığı 18 ay hapis ve 15.000 avro para cezası...

Macaristan’da yaşıyorsunuz ve hayvan sağlığına aykırı bir şekilde davrandınız. Hayvana haksız ve kötü muamelede bulundunuz ve hayvanda kalıcı hasara yol açtınız. Yahut evcil bir hayvanı terk ya da ihmal ederek ölümüne neden oldunuz. Size iki yıla kadar hapis cezası veriliyor. Yetmiyor, toplum hizmeti ve para cezası uygulanıyor.

Litvanya’da yaşıyorsanız, hayvana işkencenin, kötü muamelenin ve öldürmenin karşılığı 3 yıla kadar hapis cezası… Üstüne toplum hizmeti, para cezası veya asgari ücrette kesinti ile cezalandırılmak.

İsveç ’de hayvanları fazla çalıştırmak da suç kapsamına alınmış. Bu tür durumlarda üç yıla kadar hapis ve para cezası uygulanıyor. Bir muhabbet kuşunu ihmalle de olsa öldürürsen, 3 yıl hapis ve 20 bin İsviçre frangı para cezası alıyorsun...

Fransa’da 2 yıl hapis ve 33 bin dolar hapis cezası veriliyor bu tür canilere.

Güney Kore 1 yıl hapis ya da 8540 dolar cezası. 

ABD'nin Alabama eyaletinde işkence uygulamanın cezası 5 bin dolar para cezası ve 10 yıl hapis... 

Üstelik bu yasalar dünden beri değil, 1977'den beri uygulanıyor.    

Hayvan refahının en yüksek olduğu 50 ülke sıralamasında Türkiye 37. sırayla, beğenmediğimiz Çin'in bile gerisinde...    

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli 2018 yılında 'Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde "Hayvanlara işkence yapanlara 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngören yasal çalışmayı en kısa sürede Meclis'e getireceğiz" demişti. 

Onca itlaftan, ölümden, işkenceden sonra, en son 2020 0cak’ta “Hayvan Hakları Kanunu İki Aya Kadar Çıkıyor!” diye haberler yapılmıştı. Fakat düzenleme meclisteki komisyonlarda görüşülüp karara bağlandı mı? 

Yasalaştı mı?

Bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var ki, birkaç gün önce annesini emen bir sıpayı parçalatan o canavar, mahkemece serbest bırakıldı ve kamuoyu baskısıyla tekrar göz altına alındı… Eğer yasa yürürlükte olsaydı durum başka türlü olurdu. 

Not: Bu kişiye veya bunun gibi korkunç işler yapanlara yönelik, bundan sonraki süreçte şayet ceza düşünülüyorsa, iki şey göz önünde bulundurulmalı. 

Birincisi bu canilerin bir hayvanı öldürmeleri… Bundan dolayı örneklerdeki gibi hatta onların daha da üzerine çıkacak şekilde çok ağır ceza uygulanması gerekiyor bu kişilere...

İkincisi, bu kişiler bu vahşeti gösteri haline getiriyorlar. Yani adam öldürmekle kalmıyor, bunu sosyal medyadan da lanse ediyor. 

Böyle yaparak bu kişiler kamu sağlığını da olumsuz etkiliyorlar. İnsanların psikolojik dengesini bozuyorlar. Sizi bilmem ama ben bu tür görüntüleri izlediğimde kendime gelmekte zorlanıyorum. Bu husus da kesinlikle kanun teklifini hazırlayanlarca dikkate alınmalı...