“ZAMAN BENDEDİR VE MEKAN BANA EMANETTİR” ŞUURUNDA BİR GENÇLİK

Zor ama bir o kadar bereketli bir yolculuk…
Uzun ama bir o kadar coşkulu bir yolculuk…
Sağlam bir adım istenir yolculuğun devamı için…
Ve iman gerekir finalde rahat beklemek için…

Ey genç kardeşim, kolunda taşıdığın saat, duvarda yapraklarını kopardığın takvim ve zamanın ilerlemesi için oluşturduğun plan defterin sana bir şey hatırlatıyor mu?

Ey genç kardeşim, sağına-soluna bir bak, gelmiş ve geleceklere bir bak, yaşandıklarına ve planlarına bir bak ve her daim şu soruyla baş başa kal sessiz bir ortamda ve her daim şu soruyla baş başa kal kimsesizlerin on ortasında ve her daim şu soruyla baş başa kal kendi benliğin ve adımınla…

Sen kimsin? Nereden geldin? Nereye gidiyorsun?

Aslında hayatımızın amacını bize belli edecek olan 3 temel soru. Hayatın amacının belli olduğu yerde mutluluk da olur, özgüven de olur, sağlam bir adım da atılır ve onun için finalde geride kalanları da rahat bekleriz böylece.

Çevreme bakıyorum, nereye yüzümü çevirsem bir mutsuzluk kaplıyor gözümün belli kısmını, ümitsizlik ve çaresizlik yansıyor kalbime.

Genç kardeşim, senin sahip olduğun müthiş bir hazine var, düşünce, vicdan ve temiz bir kalp ve en önemlisi akıp giden zaman.

Evet, zaman diyorum çünkü zaman, kıymetini bilene ve kıymetiyle yaşayana müthiş bir servet sunuyor sahibine.

3 günlük Dünya’nın neresindeyiz kim bilir. Dün geldik, bugün buradayız ve kaldı bir günümüz…

İşte o 1 günü anlamlı kılacak olan,

Nereden geldin sorusunun cevabı ve kendimizi tanıyarak nereye adım atacağımızın sorusunun cevabı olacaktır.

Müthiş bir servettir gençlik. Gençlik, zor ve zahmetli bir yolculuğun adıdır. Bir daha geri gelmeyecek olan bu zaman sevapların kat ve kat arttığı bir yolculuktur.

Uzun bir maratona başladık ve zaman ilerledikçe elimizde yapılacaklar listesi kabarmaya başlıyor. Ne zaman başlayacağız, ne zaman sonunu getireceğiz. Finale az kaldı son metreler deseler, telaş kaplar yüzünü hemen herkesten yardım alırsın ama ne çare, koşacak olan sensin, bitirecek olan sensin ve kupayı kaldıracak şampiyon adayı sensin, ne çare kardeşim.

Sadece birkaç ayın kaldı deseler, ne yaparsın… Savrulursun önce yapamadıklarının peşine koşarsın. Sana soruyorum belki de birkaç saatin kaldı belli mi? Garantisi var mı? Neden savrulmuyorsun ve kendine gelmiyorsun?

Allah gençliğimizi hayırlı, bereketli ve huzura eriştirsin…
Sevgilerimle..