UCUZ İLAÇ
Beslenmemiz için kullandığımız gıdaların yetiştirilme ve korunma şekilleri çok önemlidir. Seçtiğimiz gıdaların göz ve damak zevkimize hitap etmelerinin yanında, bedenimize hangi fayda ve zararlar bırakacağına da dikkat etmeliyiz. Bu gün ülkemizde çöpe atılan tek gıdamız ekmek değil. Beslenmemiz için kullandığımız diğer gıdaların çöpe attığımız kısımlarını da evimizde birçok alanda kullanabileceğimiz maddeler haline getirebiliriz. Nasıl mı? Sirke yaparak.
Peygamber Efendimiz (S.A.V.): “Sirke ne güzel katıktır. Allah’ım sirkeyi bereketlendir. Sirke benden önceki peygamberlerin de katığı idi. İçinde sirke bulunan ev katık sıkıntısı çekmez” buyurmuşlardır. Peygamber Efendimizin katıktan kastı, bu gün bizim anladığımız manada bol çeşitli yiyecek ve içecek değil, sirkenin, bedenin su ve her türlü vitamin, mineral ihtiyacını karşılayabilecek, bağışıklık sistemini güçlendirerek bedeni temizleyecek, ilaç kıymetinde bir değere sahip olduğudur.
Mutfağımızda kullandığımız sebze ve meyvelerin artan kısımlarını çöpe atmak yerine, faydalarını saymakla bitiremediğimiz, hiçbir koruyucu madde içermeyen doğal sirke çeşitlerini evimizde yapabiliriz.
Sirke yaparken doğal mayalanmayı sağlayacak yeterli sıcaklık ve oksijen alımına engel olmadan hava akımı oluşturacak kapak kullanmalıyız. Sirke yapacağımız sebze ve meyve parçalarını ezdikten sonra cam kavanoza doldurup, kavanozun ağzı kapatılır. Günde bir
defa karıştırmak havalanmayı sağlayacağı için, mayalanmayı hızlandırır. Sirkenin doğal olarak mayalanması için sıcak ortamlar tercih edilmelidir. Karışımın oksitlenmemesi için kavanozlar güneş ışığından uzak tutulmalı, loş bir ortamda saklanmalıdır. Sirke yapmak için metal kaplar kullanılmamalı, cam, toprak veya ahşap kaplar tercih edilmelidir. Hazırlayacağımız sirkenin mayalanmasını hızlandırmak için, önceden yapılan doğal sirkelerden de yarım çay bardağı kadar ekleyebiliriz.
İçersinde bir çay bardağı pekmez, yarım çay bardağı buğday ve yarısına kadar su eklediğimiz cam kavanozu mutfağımızın uygun bir yerine alır, kullandığımız sebze ve meyvelerin kabuk ve çekirdeklerini bu kavanoz içine atıp bekleterek doğal sirke yapabiliriz. Defne yaprağı, ada çayı, nane, dere otu, maydanoz, şeker pancarının sapları, karabiber taneleri, tarçın kabuğu gibi bitki ve baharatlar ile sirkelerimizi zenginleştirebiliriz. Kuru ve yaş üzüm, salatalık, ahlât, armut, elma, buğday, pirinç, hurma, incir ve limon sirkesi yapabileceğimiz gibi, hazırlayacağımız sirke çeşitlerine limon ve mandalina (King Mandalina) kabukları ekleyerek hoş koku verebiliriz.
Elma sirkesi hazırlayabilmek için; 1 kg. elma küçük parçalara ayrılıp ezilerek suları çıkarılır. İçine 5-6 litre su doldurulmuş bir kabın içine atılır. Üzerine bir yemek kaşığı buğday, bir tutam tuz, yarım çay bardağı pekmez ve bir parça tarçın kabuğu eklenir. Meyve suyundaki şeker su içersinde asetik bakterilerinin yaptığı mayalanma (fermantasyon) ile sirkeye (asetik asit) dönüşür.
Sirke yapımı için en uygun elma türü şeker oranı yüksek kış elmalarıdır. Değişik çeşitlerin bir araya getirilerek kullanılması da sirkeye ayrı bir lezzet katar. Sirke yaparken ham ve ekşi elmalar kullanılmamalıdır. Sıcaklık derecesi ve ortama göre 4-8 hafta içersinde sirke oluşur. Sirke kokusunu almaya başladığımızda, mayalanma devam edeceği için, ihtiyacımız kadarını alır, kabın üzerine aldığımız sirke kadar su ekleriz. Mayalanması tamamlanıp kullanıma hazır hale gelen sirkelerimizi ince uzun şişelere alır, hava ile irtibatını kesecek şekilde ağzını kapatır, güneş ışığı almayan serin bir yerde saklarız.
“Hurma ve üzüm ağacının meyvelerinden sarhoşluk veren şarap ve güzel rızık (sirke) elde edersiniz. Muhakkak bunda, aklını kullanan toplumlar için ibretler vardır”. (Nahl Suresi Ayet 67)
Evimizde hazırladığımız sirkeler doğal olduğundan mayalanma devam eder. Şişenin üzerinde sirkenin tamamen doğal olduğunun bir göstergesi olarak; “Anne” ismi verilen, denizanasına benzeyen bir tabaka oluşur, sirke kullanılacağı zaman bu tabaka atılır. Evimizde ve doğal yollar ile hazırlanan sirkeler, rafine sirkelere göre daha bulanıktır. Çünkü doğal mayalanma devam eder. Pastörize veya damıtılarak hazırlanan rafine elma sirkeleri yüksek sıcaklıkta üretildiklerinden, içersinde bulunan enzim, mineral, vitamin ve asitler azalır veya bazıları tamamen yok olabilir.
İlim adamları yaptıkları araştırmalar sonucunda, birçok sirke çeşidinin, açlık kan şekerini dengelediğini, ani şeker iniş ve çıkışlarını düzenlediğini tesbit ettiler. Bazı sirke çeşitleri tokluk hissi vererek çok yemeyi önlemektedir. Özellikle elma sirkesinin içinde bulunan doğal mineral ve bakteriler, bedenin doğal ihtiyaçlarını karşıladığı için, fazla yeme ve kilo almayı engeller. Yapılan laboratuar çalışmaları, elma sirkesinin yüksek tansiyon ve kolesterolü de düşürüp dengelediğini gösteriyor. Kanserli hücrelerin gelişimini yavaşlatmak da elma sirkesinin faydaları arasında bulunuyor.
Bizim toplumumuz, karbonhidrat ağırlıklı beslenme kültürüne sahiptir. Bu yüzden, aşırı kilo almış birçok insanımızı görebiliyoruz. Sirke, tükürük enzimi olarak bilinen ve ağızda salgılanan Pityalin miktarını artırır. Bu salgı da, fazladan yenilen karbonhidratın bedende parçalanmasını ve hazmını kolaylaştırır. Böylece, bedenin aşırı kilo almasını da engeller. Sirke, yemeklerde, salatalarda salamura gibi koruyucu olarak kullanılan ekşimiş sudur. Eski çağlarda hekimlikte de tedavi edici olarak kullanılan sirke aynı zamanda çok iyi bir temizlik maddesidir. Yoğun asitli sebze ve meyvelerden yapılan sirkenin günümüzde yaygın olarak üzüm ve elmadan üretileni kullanılıyor.
Sirke yalnızca gıda olarak değil, çok etkili bir temizleyici ve mikrop kırıcı olarak da kullanılır. Bir çay bardağı sirke, çamaşırların renklerinin birbirine karışmamasını, renklerinin korunmasını ve daha parlak olmalarını sağlar. Halılarınızı yıkarken veya silerken temizleme suyu içine ekleyeceğiniz sirke, halıyı parlatır, mikro organizmalardan arındırır, renklerinin solmasını önler ve korur. Özellikle doğal kök boyası ile yapılmış halıların renklerinin birbirine karışmasını engeller.
Bulaşıkların elde veya makinede yıkanıyor olması fark etmez. Sirke deterjan yerine de kullanılabilir. Bulaşık makinesinin deterjan
bölümüne ekleyeceğimiz bir çay bardağı sirke, çizilmeyi, yıpranmayı önler, parlaklık verir ve bulaşıkların daha sağlıklı yıkanmasını sağlar. Atık su olarak toprağa karışan sirke, diğer kimyevi maddelerde olduğu gibi toprağa ve doğaya zarar vermez.
Özellikle hassas cilde sahip olanların ve bebeklerin kullandığı eşyaların temizliği önemlidir. Bu temizlik sirke ile yapıldığında, cilt ve bedenleri zarar görmez. Kepekli saçları kepekten ve yağdan arındırmanın en hızlı yolu saçları doğal ürünler ile yıkayıp, sirke ile durulamaktır. Son durulamada kullanacağımız bir litre suya bir fincan sirke ekleyip, bu su ile saç diplerine masaj yapmak; saçları parlatır, saç diplerini besler, saçların kırılmasını ve yağlanmasını önler.